3 Ocak 2018 Çarşamba

SİLİFKE –DEĞİRMENDERE TURU(30.12.2017)



Sevdiğiniz bir aktivitenin planlamasını bile yaparken içiniz kıpır kıpır heyecanla doluyordur mutlaka. İşte biz de yine böyle kurtlu kurtlu gevezelik yaparken cumartesi öğleden sonra hepimizin tur için müsait olduğunu fark ettik.Hemen telefonlara sarılıp hava durumunu kontrole başladık tabi ki. Yüksek oranda yağmur beklentisi vardı. Artık tur yapmak kaçınılmazdı, çünkü sağanak yağmurda dağlara tırmanmanın tadına bakmıştık daha önce.
Eski turumuz;





Açıkcası bisiklet sürmenin keyfini katlayan durumlardan birinin yağmurlu havada pedal çevirmek olduğunu böyle havada sürmeyen anlayamaz. Tabiki bu kadar keyif almamızın bir nedeni de samimi bir ekip olmamız. Birbirini seven, samimi, saygılı ve egodan  ari insanlarız sonuçda :)
     Neyse lafı uzatmayayım hemen evlere dağılıp hazırlıklara başladık. Fazla uzun bir tur olmayacaktı, ‘’yıl bitmeden bir tur daha yapabilir miyiz acaba’’  idi derdimiz (30,12,2017). Silifke’den çıkıp mut yolu üzerinden Değirmendere ye gidecek, oradaki yerel halkın kullandığı küçük köprüden karşıya geçip zamanında Frederick Barbaros u bile dize getiren azgın Göksu Irmağı  eşliğinde dönüşe geçecektik. Hazırlıkları tamamlayıp saat 14:00 civarı Kahverengi cafe de buluştuk. Buranın sıcak yüzü Zafer Bey’in sporcuya destek adına yaptığı kahve ikramını memnuniyetle kabul ettikten sonra yola çıktık.

.......


Silifke öyle bir şehir ki, Mersin yolu dışında 3 tarafı dağlık.Silifke’de bisiklet sürcem diyorsanız tırmanmayı sevmeniz gerekiyor. Biz de  merkezden itibaren tırmanmaya başladık. 5km lik tırmanıştan sonra aşağıdaki Göksu köprüsüne kadarki 10km lik inişi hak etmiştik artık. Bir tarafımızda kocaman göz alıcı vadi manzarası dururken dik inişli, virajlı ve yağmurla sulanmış yola kilitlenmek zor oluyor doğrusu. Göksu köprüsünden sonra da Mut yoluna devam ettik. Değirmendere Köyüne kadar, şiddeti sürekli artan yağmurla beraber yer yer dikleşen çoğunlukla hafif çıkışlı yolu takip ettik. Bir süre sonra yağmur da dindi, hatta ilkbaharı  aratmayan bir havaya döndü gökyüzü. İlerde beliren gökkuşağıda tura renk kattı :)








Köyü geçer geçmez küçük köprüyü de gördük ve birkaç fotoğraf için verdiğimiz  moladan sonra karşıya geçip yazının başında bahsettiğim Göksu Nehri’ nin yatağıyla yan yana köy yolunda dönüşe doğru pedallamaya başladık. Turun en keyifli kısmı burasıydı şüphesiz.Portakal bahçelerinin ve kıvrıla kıvrıla akan nehrin yoldaşlığına doyamadık.
     Bu arada bi tarafımız ırmak iken diğer tarafımız da koruma altındaki dağ keçilerinin yabanıl hayatlarını sürdürdükleri dağ idi. Acaba bir iki tanesiyle karşılaşabilir miyiz diye ümitlendik ama nafile, kış gününde yukarlarda su bulmakda zorlanmayan hayvanlar aşağıda vadiye kadar inip su içerken bize poz vermek istememişlerdi.
     Yolumuz yer yer yükselip alçalırken manzaraya hakim bi yerde durup, eğer sahibinden izin almış olsaydık  seve seve ikram edeceğinden emin olduğumuz portakalları yedik. Köy yolu
bitip de ana yola bağlandığımızda dönüş tırmanışı da başladı. 10km’lik yoğun tempolu tırmanışımızı tamamlayıp mola vermeden şehre indik. Kahverengi kafede soluğu aldık hemen. İstatiklerimizi değerlendirmemiz lazımdı. Yaklaşık 50km’lik turumuzu 2,5 saatte tamamlamıştık biraz sağanak yağmur biraz da sıcacık güneşin altında . Sürmeye doyamadığımız ortadaydı ama yapacak bir şey yok, ancak bu kadar izin alabildik eşlerimizden.
     Gurubumuz birer çocuklu babalardan oluştuğundan tur için ortak bir gün bulmak zor oluyor . Yine de 2 haftada bir de olsa uzun tur olak tabir ettiğimiz sabah karanlıkta yola çıkıp, akşam karanlıkta döndüğümüz turları 2018 de de gerçekleştirmeye devam edeceğiz.


  
Doğa birleştirir, doğa güçlendirir, doğa korur, doğa öğretir, doğada huzur buluruz .

YAZAR:Alpay UYSAL




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SİLİFKE-TOKMAR KALESİ TURU-ŞUBAT 2018

SİLİFKE-TOKMAR KALESİ TURU Yazar:Alpay Uysal          Merhaba sevgili bisikletçiler. 1 aylık aradan sonra dişe dokunur bi...